Kayıtlar

Haziran 19, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeryüzünde bahar

Resim
    Göklerde ve yerde nice âyetler vardır ki, insanlar dönüp bakmaksızın onların yanından geçer giderler. Yusuf Sûresi, 105 ÜMİT ŞİMŞEK K OZANIN kapısını çaldı melekler. “Dışarıda bir âlem var” dediler. Kelebek kapıyı açtı, dünyaya çıktı. Çiçekten kanatlarını kuruttu. Sonra çiçeklere doğru uçtu. Kelebek kanadının desenleri, o gün akşama kadar binlerce çiçeğin nakışlarıyla öpüştü. İlk defa kullanılan kanatlar ve ilk defa görülen çiçekler, ezelden gelen bir beraberliği kutladı. Aynı sanatkârın boyasıyla süslenmiş yüzler, aynı rahmetin neş’esiyle çırpan kanatlan ağırladı, misafirlerine aynı kerem çeşmesinden şerbetler sundu. Yapraklar ve kanatlar semâya açıldı. Melekler, kelebekler­den ve çiçeklerden Arşa dualar taşıdı. “Bu tohumlan da birer çiçek yap, ey Hâlıkımız!” “Bu güzel yüzlerle yeryüzünün yüzünü güldür, ey Rabbimiz!” *** S EMÂDAN Cennete bakan gözler yeryüzüne çevrildi. “Orada bir âlem var” dediler. Tek bir dünya bahçesinin dirilişini, bir Cennetin yaratılışı gibi seyrettiler. Top

Bizi böyle tüketici yaptılar

Resim
   ÜMİT ŞİMŞEK H er çağın revaçta olan kavram ve anlayışları vardır; bunlar, belirli bir süre hüküm sürer ve sonra yerlerini yeni kavram ve anlayışlara terk ederler. Bu yer değiştirmeler sırasında, iyilerle kötülerin de yer değiştirdiği olur. Bir zamanın iyisi daha sonra gelenler tarafından horlanıp yasa dışı ilân edilebileceği gibi, bir zamanlar kötü telâkki edilen anlayış ve davranışlar da başka bir zamanda genel affa uğrayıp geri dönebilir, hattâ baş tâcı bile edilebilir: “ tüketim ” kavramında olduğu gibi. Tüketme fiili ve onun ihtilâtları, insan toplumlarında her zaman bir yer edinmiş olsa da, hiçbir zaman iyi bir şöhret sahibi olmamıştı. Hemen hemen her çağda ve her toplumda, bu kavramın zıddı olan üretim üstün bir değer olarak kabul görmüş; tüketim ise, üretileni ortadan kaldırmak, yani bir değer taşıyan ve çoğunlukla bir çaba sonucu ortaya çıkarılan iyi birşeyi yok etmek anlamına geldiği için, zihinlerde hoş çağrışımlar uyandırmamıştır. Zaten lisanımızda daha önceleri “ tüketim

Kokuların dünyası

Resim
  ÜMİT ŞİMŞEK K OKU, hayatın en esrarengiz gerçeklerinden biridir. O âleme girdiğinizde, ışıktan daha gizemli, uzak galaksilerden daha bilinmez, atom-altı parçacıklarından daha saklı bir dünyada bulursunuz kendinizi. “Koku nedir?” diye sorsanız, bilim bir yığın koku molekülünün formülünü önünüze serer, ama kokuyu tarif edemez. O binlerce koku formülünün basit bir “sınıflandırılmasını” isteyecek olsanız, ışık tayfında renkleri tek tek sayan, gökte yıldızları ve yerde zerreleri kataloglara geçiren bilim öylece kalır da ana kokuların dört tane mi, yoksa kırk tane mi olduğunu ayırt edemez. İlim, burnunuzdaki koku alıcı hücrelerin milimetrekareye 40 bin tane düştüğünü söyler; ama “Bu hücreler bu kokuları nasıl tanıyor?” diye sormayın sakın. Çünkü bütün yapacağı, birbirinden tamamen farklı yedi sekiz tane teori üretip aralarında zar atarcasına tahmin yürütmekten ibaret kalacaktır. Milyonlarca canlı türü arasında koku hadisesinin derinlemesine incelendiği türlerin sayısı iki elin parmaklarını