Kayıtlar

Haziran 26, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bilim tarihinin en ahlâksız deneyi ve günümüzdeki sonuçları

Resim
John Money, David Reimer      ÜMİT ŞİMŞEK [Aşağıdaki yazı Toplumsal Cinsiyetten Toplumsal Cinnete adlı kitaptan alınmıştır.] K anadalı Janet ve Ron Reimer, 1965 yılının 22 Ağustos’unda dünyaya gelen ikizlerini kucaklarına aldıklarında, onları tarihin en ahlâksız bilimsel deneyi için kobay olarak yetiştireceklerini nereden bilebilirlerdi? Manitoba eyaletinin Winnipeg şehrinde yaşayan Reimer’ler, o günden sonraki aylarını dünyanın en mutlu çiftlerinden biri olarak geçirdiler. Ron, doğuma birkaç hafta kala iş değiştirerek maaşını ikiye katlamıştı. İkiz babası olduktan birkaç ay sonra bir maaş zammı daha aldı, genç evliler de bu fırsatı değerlendirerek şehrin daha güzel bir yerinde geniş bir eve taşındılar. İkizler sekizinci aylarına girinceye kadar herşey güzel ve mutlu bir seyir takip etti. Reimer’ler, ikizleri bir sünnet operasyonu için yatırdıkları hastaneden 27 Nisan 1966 sabahı bir telefon aldılar. “Ufak bir kaza” olmuştu ve gelip doktoru görmeleri gerekiyordu. Anne ile baba hastane

Resulullah, komşusunun davetine niçin "Hayır" dedi?

Resim
    R esulullah Efendimiz (s.a.v.) kimsenin davetini geri çevirmez; kim çağırırsa, ayırım yapmaksızın icabet eder ve davet sahibinin hatırını kırmazdı. Fakat bir defasında komşusunun ısrarlı davetini ısrarla reddetti. Sonunda tatlıya bağlanan bu hadiseyi, Resulullahın hizmetinde bulunan Enes bin Malik’ten (r.a.) dinliyoruz: *** Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: Resulullahın (s.a.v.) çok güzel çorba pişiren Farisî bir komşusu vardı. Bu adam birgün Resulullah için özene bezene bir sofra hazırladıktan sonra gelip onu yemeğe davet etti. Resulullah, Aişe validemizi (r.a.) gösterip “Bu da gelecek mi?” diye sordu. Adam “Hayır” dedi. Resulullah da “Hayır” dedi. Daha sonra adam yine dönüp geldi ve Resulullah’ı yemeğe davet etti. Resulullah “Bu da gelecek mi?” diye sordu. Adam “Hayır” dedi. Resulullah da “Hayır” dedi. Sonra adam bir kere daha dönüp geldi ve Resulullah’ı yemeğe davet etti. Resulullah “Bu da gelecek mi?” diye sordu. Adam “Evet” dedi. Bunun üzerine Resulullah ile Aişe validemiz kalkarak a

İnsan ve müzik

Resim
   Göz bakmak, kulak işitmek, dil konuşmak için verildiğine göre, müzik yeteneği de kullanılmak üzere verilmiştir. Ancak müziğe sadece bir eğlence olarak bakan dar telâkkiler bu gerçeği görmemizi engelliyor. ÜMİT ŞİMŞEK   İnsanın en akıl almaz yönlerinden birisi konuşma ise, onun kadar esrarlı bir başka yeteneği de müzikle ilgili olanıdır. Birbirinden farklı sesler nasıl anlam yüklü kelimelere dönüşür? Kelimelerden nasıl cümleler kurulur? Sonra bu cümleler, kelimeler, anlamlar nasıl çözülür? Bunlar ve bunlara bağlı yüzlerce soru, tıpkı yüzyıllar öncesi gibi, bugün de bilime meydan okumaya devam eden muammâlar arasında yer alıyor. Müziğin durumu da hemen hemen aynıdır: Melodiler de, tıpkı kelimeler ve cümleler gibi, ayrı ayrı seslerden yapılır. Bu sesler, tek başlarına dinlendiği takdirde, sadece birer ses olarak kalırlar, o kadar – bir taşın yere düşmesi, kapıya tokmağın vurulması gibi bir ses. Ne var ki, bir âhenk içinde dizildikleri zaman, arka arkaya gelen seslerin toplamından çık

Kur'an'dan üç maddelik bir yol haritası

Resim
  En'am suresinin 50-51. âyetlerini okuduğumuz 356. Kur'an Buluşmasının özeti ve video kaydı     Fani dünyanın değerleri ile bâki âlemin değerleri arasındaki farklılıklar ve bu farklılıklar sebebiyle peygamberlere ve din büyüklerine yakıştırılan insanüstü özellikler, Haziran ayı Kur’an Buluşmasının ana konusunu teşkil ediyordu. Bu farklılıkların ortaya çıkardığı tehlikeler karşısında bocalamamak için ise Kur’ân-ı Kerim bize üç maddelik bir yol haritası sunuyordu. Yaz döneminin ilk dersi olarak 25 Haziran Cumartesi sabahı yayınlanan 356. Ku’an Buluşmasında, En’âm sûrelerinin şu mealdeki 50-51. âyetlerini okuduk: De ki: Ben size “Allah’ın hazineleri benim yanımda” veya “Ben gaybı bilirim” demiyorum. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. “Kör ile gören bir olur mu?” de. Hiç düşünmüyor musunuz? Rablerinin huzuruna çıkarılmaktan korkan ve Ondan başka bir velîsi yahut şefaatçisi olmayan kimseleri sen bu Kur’ân ile uyar; olur ki sakınırlar. Bu ây