Kayıtlar

Ağustos 21, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kur'an meali ile bir hidayet yolculuğu

Resim
Mehmet Salim Öztoksoy, ömrünün 37’nci yılında kendisini Kur’an ile tanıştıran hidayet macerasını “Ol Dedi Oldum” adlı kitabında anlatıyor.    ÜMİT ŞİMŞEK   Artık kabul edelim: Bazılarımızda kemikleşmiş ve çare kabul etmez hale gelmiş bulunan meal okuma korkusu, bir arıza olarak anılmayı fazlasıyla hak ediyor. Onun için biz de bunu, birileri daha iyi bir isim koyuncaya kadar “mealofobi” olarak anacağız. Kemikleşmiş olanlara elbette ki söyleyecek bir sözümüz yok; onlar insanları Kur’an’ın mânâsından uzaklaştırmak suretiyle dine yaklaştırdıklarını sanarak yaptıkları “hizmete” devam ediyorlar ve edecekler. Ancak böylelerinin telkinleri karşısında tereddüt geçiren veya geçirme ihtimali bulunan kimseleri bu tereddütlerinden kurtararak Allah’ın kelâmına tam bir teslimiyet ve gönül rahatlığı içinde yönlendirecek deliller ve fırsatlar, mütemadiyen Kur’an semâsından inmeye devam ediyor. Dünyada her yıl sayıları on binleri bulan insanlar Allah’ın kitabını (tabii ki tercümelerinden) okuyarak İslâm

Kur'ân okumada bir Sahabe formülü: önce iman, sonra Kur'ân

Resim
*** Ashab-ı Kiramın Kur’ân’ı okuyacak olanlarda aradıkları şart, Kur'ân'a yönelecek olan kimselere hiç şaşırmayacakları bir yolu gösteriyor.    ÜMİT ŞİMŞEK - 2 ( Kitapta  6. bölüm) -    Kur’ân’ı okumak, öğrenmek, anlamak ve yaşamak, ilk nesillerin, bilhassa Ashab-ı Kiramın hayatlarına yön veren yegâne gaye idi. Onlar bunun için yaşıyorlardı ve hiçbir şeyin bu gayeyi ikinci plana düşürmesine fırsat vermiyorlardı. Bununla beraber, mushafın başına oturmadan önce yerine getirilmesini gerekli gördükleri bir şey daha vardı: Onlar “Önce iman, sonra Kur’ân” diyorlardı. Allah’a ve indirdiklerine, Resulüne ve bildirdiklerine kesin bir şekilde iman etmiş olarak, kitaptaki en küçük bir emir, yasak, uyarı, hattâ imâyı dahi kaçırmamak azmiyle, gözlerini ve kulaklarını dört açmış olarak, büyük bir merak ve teslimiyetle Kur’ân okumanın gerekliliğine inanıyorlar, bunu hayatlarında titizlikle uyguluyorlar ve yeni yetişen nesillerin de bu esasa uygun şekilde eğitim görmelerine önem veriyorlardı.