Kur'ân'ı "anlamak için" okumak: her mü'minin önündeki görev

** Kur’ân bütün insanlara gönderildiğine göre, insanların çoğunluğu onu başka dillerdeki tercümelerinden öğrenecek demektir. Ama Türkçe mealler söz konusu olunca hesap değişiyor! ÜMİT ŞİMŞEK – 7 ( Kitapta 7. bölüm) – Willow Wilson, ateist bir ailede hayata gözünü açmış ve tamamen ateist bir atmosferde yetişmiş Amerikalı bir hanım yazar idi. Yirmili yaşlarına doğru inançsızlığını sorgulamaya başladığında, Budizmi, Musevîliği ve Hıristiyanlığı tek tek inceledi. Bunlardan kendisine en yakın bulduğu Musevîlik idi, ancak belirli bir millete göre düzenlenmiş olduğu için onu eledi. Hıristiyanlıktaki tanrı tasavvuru ise almış olduğu ateist eğitimin argümanları karşısında hemen göçüveriyordu. Buna karşılık, İslâm Wilson’un bayağı ilgisini çekmeye başlamıştı. Ancak bu arada 11 Eylül hadisesi vuku bulunca, Wilson kendisini İslâma karşı bir direniş içinde buldu. Öyle ki, daha önce âdeti olmadığı halde, Ramazan günlerinde özellikle Müslüman arkadaşlarının karşısında yiyip içmeye başladı. Bu