Kayıtlar

Ağustos 28, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kur'ân'ı "anlamak için" okumak: her mü'minin önündeki görev

Resim
** Kur’ân bütün insanlara gönderildiğine göre, insanların çoğunluğu onu başka dillerdeki tercümelerinden öğrenecek demektir. Ama Türkçe mealler söz konusu olunca hesap değişiyor!   ÜMİT ŞİMŞEK   – 7  ( Kitapta  7. bölüm)  – Willow Wilson, ateist bir ailede hayata gözünü açmış ve tamamen ateist bir atmosferde yetişmiş Amerikalı bir hanım yazar idi. Yirmili yaşlarına doğru inançsızlığını sorgulamaya başladığında, Budizmi, Musevîliği ve Hıristiyanlığı tek tek inceledi. Bunlardan kendisine en yakın bulduğu Musevîlik idi, ancak belirli bir millete göre düzenlenmiş olduğu için onu eledi. Hıristiyanlıktaki tanrı tasavvuru ise almış olduğu ateist eğitimin argümanları karşısında hemen göçüveriyordu. Buna karşılık, İslâm Wilson’un bayağı ilgisini çekmeye başlamıştı. Ancak bu arada 11 Eylül hadisesi vuku bulunca, Wilson kendisini İslâma karşı bir direniş içinde buldu. Öyle ki, daha önce âdeti olmadığı halde, Ramazan günlerinde özellikle Müslüman arkadaşlarının karşısında yiyip içmeye başladı. Bu

Kur'ân'ın çağrısı: Allah'ın rahmetine gölge etmeyin

Resim
  2022 yaz döneminin son Kur'an Buluşmasında, iman eden kullara Allah'ın rahmetini müjdeleyen âyetleri okuduk.   Allah’ın mü’min kullarına verdiği değeri gösteren âyetler, 358. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi. Bu âyetlerde Allah Teâlâ iman eden kullarına rahmetiyle muamele etmeyi bir ilke olarak Kendi üzerine yazdığını müjdeliyordu. Âlemlerin Rabbinden bu teminatı almak için tek bir şart vardı: Allah’ın âyetlerine iman etmek. Bunun dışında, servet, makam, şöhret, soy, sop gibi dünyevî değerlerin hiçbir değeri yoktu. Kur’ân-ı Kerim bu müjdeyi En’âm sûresinin şu mealdeki 54-55’inci âyetlerinde veriyordu: Âyetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, sen onlara de ki: Size selâm olsun. Rabbiniz Kendi üzerine rahmeti yazdı.   Sizden kim bir cahillik edip de kötülük işler, sonra ardından tövbe eder ve durumunu düzeltirse, Onun çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olduğunu görecektir. İşte bu şekilde âyetlerimizi iyice açıklıyoruz, tâ ki mücrimlerin yolu açık seçik belli