Mevlâ görelim neyler



Sizin Mevlânız Allah'tır. O ise yardımcıların en hayırlısıdır.
Âl-i İmran, 3:150
   

Kur’an-ı Kerimde mü’min kulların Allah ile ilişkilerindeki sıcaklığı ifade eden kelimelerden birisi de, bizim lisanımıza da geçmiş bulunan “Mevlâ” unvanıdır. Yine Kur’ân’da geçen “Velî” ve “Vâlî” isimleri de aynı kökten türeyen ve Allah ile mü’minlerin ilişkilerini tanımlayan isimlerdendir.

Bu isimlerin kökünü teşkil eden velâyet, “birinin yakını, dostu, arkadaşı ve yardımcısı olmak, onun idaresini elinde bulundurmak” anlamlarını ifade eder. Mevlâ kelimesi Allah’a izafe edildiği takdirde ise, “sevme, koruma, yardım etme, tasarruf ve himayesi altında bulundurma” anlamlarını ifade eder.[1]

Özetle: Yüce Allah’ın “Mevlâ” ismi, mü’min kullarına karşı Onun tavrını anlatan Esmâ-i Hüsnâsından bir güzel isimdir. Bu isim bize der ki:

Âlemlerin Rabbi olan Allah, Kendisine iman ile intisap eden kullarına karşı her zaman her şeyden daha yakındır, onların dostudur, yardımcısıdır, koruyucusudur, görüp gözeticisidir. Onun nazarı hiçbir zaman kulunun üzerinden eksik olmaz. Ona niyaz ile açılan eller hiçbir zaman boş dönmez. Mü’min kulu ne kadar kusurlu da olsa Mevlâsı ondan yüz çevirmez.

Allah, Kur’ân’ında bize Kendisini tanıtırken Rahmân ve Rahîm isimleriyle başlamış ve bu iki ismi bütün sûrelerinin başında zikretmiştir. Daha başka sûre ve âyetlerde Kendisini tanıtırken kullandığı sıfatların büyük çoğunluğu da yine rahmet, mağfiret ve muhabbet ifade eden sıfatlardır. Bu durum, mü’min kulun Rabbi ile ilişkisinde asıl olan şeyin daima rahmet, mağfiret ve muhabbet olduğunu açıkça gösteriyor ki, bu hakikati en güzel bir şekilde dile getiren İlâhî isimlerden biri, hiç şüphesiz, Mevlâ ismidir. Mevlâ isminin en güzel kullanıldığı yerlerden birisi de, İbrahim Hakkı’nın asırlardır dillerde dolaşan “Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler” mısralarıdır.

Bazı âyetlerin fezlekelerinde Mevlâ isminin nasıl kullanıldığına dikkat edecek olursak, sözlerin tanımlarından daha canlı bir şekilde manevî bir “mevlâ” portresini bu ifadelerde bulabilir, üzerinde ciddî bir şekilde tefekkür ettiğimizde ise manevî portrenin tebessümünü günlük hayatımızın en küçük ayrıntılarında dahi okuyabiliriz:

 

De ki: Kimdir göklerin ve yerin Rabbi? De ki: Allah’tır. De ki: Yine de Onun yanı sıra kendilerine ne bir yararı, ne bir zararı dokunmayanları mı kendinize mevlâ edindiniz? De ki: Kör ile gören bir olur mu? Yahut karanlıklar ile aydınlık bir olur mu? Yoksa onlar Allah’a, tıpkı onun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da her ikisinin yaratışı onlara benzer mi göründü? De ki: Herşeyi yaratan Allah’tır; O Vâhid ve Kahhâr ilâhtır.

Ra’d, 13:16

De ki: Allah ne yazdıysa başımıza ancak o gelir. Bizim mevlâmız Odur. Mü’minler de ancak Allah’a tevekkül etsinler.
Tevbe, 9:51

Allah uğrunda, Ona lâyık bir cihadla cihad edin. Sizi O seçti ve dinde size bir güçlük de yüklemedi. Atanız İbrahim’in dini üzere olun. Bundan önce de, bu kitapta da sizi Müslümanlar olarak adlandıran Odur — tâ ki Peygamber size şahit olsun, siz de insanlara şahit olun. Öyleyse namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. Sizin Mevlânız Odur. Ve O ne güzel dost, ne güzel yardım edicidir!
Hac, 22:78

Allah iman edenlerin mevlâsıdır; kâfirlerin ise hiçbir mevlâsı yoktur.
Muhammed, 47:11

Benim velîm, kitabı indiren Allah’tır. O salihlerin mevlâsıdır.
A’râf, 7:196

Sizin mevlânız Allah’tır; ve O yardımcıların en hayırlısıdır.
Âl-i İmrân, 3:150

Sonra onlar, gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna çıkarılırlar. Şunu iyi bilin ki, hükmü ancak O verir. O, hesap görenlerin en sür’atlisidir.
En’âm, 6:62

Orada her nefis, daha önce yapmış olduğu şeyin sınavını verir. Hepsi de gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna çıkarılırlar. Uydurdukları şeyler ise onları bırakıp gitmiştir.
Yunus, 10:30

[İnkârcılar] yüz çevirecek olurlarsa, bilin ki sizin mevlânız Allah’tır. O ne güzel mevlâ, ne güzel yardımcıdır!
Enfâl, 8:40

. . . Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmediği şeylerle bizi yükümlü tutma. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Bizim mevlâmız Sensin; kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et.
Bakara, 2:286

*** 
Bir Ayet Bir Hadis programının dördüncü bölümünü buradan izleyebilirsiniz (yayınlanacak programlardan haberdar olmak için kanala abone olmayı unutmayınız):
https://www.youtube.com/watch?v=C8vryHpmzug&t=627s 

[1] Bkz. Bekir Topaloğlu, “Mevlâ” maddesi, DİA.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Huzurun anahtarı sürekli çalışmada