Kayıtlar

Nisan 2, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstibdadı kökünde kurutmak

Resim
            Keyfe tâbi olma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Sâd Sûresi, 38:26 ÜMİT ŞİMŞEK Davud aleyhisselâma hitap eden İlâhî öğütler arasında yer alan bu ifade, Kur'ân'ın başka yerlerinde de vurgulanan bir ilkeyi ders veriyor: Hevâya, hevese, arzulara uymamak, keyfî davranmamak. Burada “uyulmaması” gereken şeyi bildiren Kur’ân, daha başka âyetlerinde de neye uyulması gerektiğini açıkça göstermiştir. Bakara Sûresinin bu konu hakkında ibret nazarlarımızı çeken iki âyeti vardır: Eğer sana ulaşan ilimden sonra sen onların heveslerine uyarsan, seni Allah’tan kurtaracak ne bir dostun olur, ne de bir yardımcın. [1]   Sana gelen ilimden sonra sen onların heveslerine uyacak olursan, işte o zaman zalimlerden olursun. [2] Bu âyetlerin ikisi de, uyulmaması gereken hevese karşılık, uyulması gereken şey olarak ilmi gösteriyor. Henüz Mekke döneminde iken nazil olan bir başka âyet ise, bir taraftan heveslerine uyulmayacak kimseleri ilimden yoksunlukla nitelerken, diğer taraftan da, uyulm

İstişarenin başladığı yer

Resim
   Onların aralarındaki işleri istişare iledir. Şûrâ Sûresi, 42:38 Onları affet, onların bağışlanmaları için dua et ve işlerinde onlarla istişare et. Âl-i İmrân Sûresi, 3:159   Eğer anne ile baba aralarında istişare ederek karşılıklı rıza ile çocuğu sütten kesmek isterlerse, onlara bir günah yoktur. Bakara Sûresi, 2:233   ÜMİT ŞİMŞEK   MÜ’MİNLERİN en önde gelen—veya gelmesi gereken—özelliklerinden birisi istişaredir, yani birbirleri arasında fikir alışverişi yapmak, birbirine danışmaktır. Şûrâ Sûresinin âyeti, bu özelliği, namaz ve zekâtın arasında saymıştır. Diğer iki âyet-i kerimede ise, mü’minlerin hayatında istişarenin ne kadar vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu gösteren birer ibret dersi vardır. Mü’min, mü’min ile ve konunun ehli olan kimselerle istişare eder. Bu onun hem bilgiye ve ehliyete, hem de mü’min kardeşlerine verdiği önemin bir ifadesidir. Öyle ki, eğer Kur’ân’ın istişare konusundaki apaçık buyrukları olmasaydı bile, onun gerek bilgi üzerinde, gerekse mü’minler arasında

Hepimiz sorumluyuz

Resim
     Hatâlı bir şekilde "çoban hadisi" olarak bilinen bir hadis-i şerifteki tercüme hatâsı sebebiyle Türk okuyucuları Hz. Peygamberin yöneticileri "çoban," yönetilenleri de onlar tarafından "güdülen bir sürü" olarak tasvir ettiğini düşünüyor. Gerçekte ise hadiste ne çoban var, ne sürü, ne güden, ne de güdülen... *** Bizim bu şekildeki tercüme ile yaptığımız şeyi Asr-ı Saadette Yahudiler yapıyor ve Resulullaha "çobanımız" şeklinde hitap ediyordu. Kur'ân-ı Kerim onlara bu hitapları sebebiyle acı bir azap vaad etti. *** Bu tercümenin hadis-i şerifi "Devlet başkanı da bir çobandır, sürüsünü gütmekten sorumludur" şekline sokmuş olması ise, problemi bir rejim bunalımı seviyesine taşıyor!      ÜMİT ŞİMŞEK Açıkdeniz , 9. sayıdan Yirminci yüzyılın önde gelen âlimlerinden Muhammed Gazalî “Bu ümmet sahih hadislerin yanlış anlaşılmasından çektiğini uydurma rivayetlerden çekmemiştir” diyordu. Bu tesbite verilebilecek örneklerden belki de en ünl

Mü'minin ağzına kötü söz yakışmaz

Resim
      UTESAV’ın Kur’an Buluşmalarında geçtiğimiz haftanın gündemi, müşriklerin ilâhlarına sövmeyi yasaklayan En’am sûresinin şu mealdeki 108. âyeti idi: Allah’tan başkasına tapanlara / Allah’tan başka yalvardıkları ilâhlarına sövmeyin ki, onlar da bilgisizce hadlerini aşıp Allah’a sövmesinler. Biz her millete işlerini böyle hoş göstermişizdir. Sonunda hepsinin dönüşü Rablerinin huzurunadır; O da yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir. Âyet-i kerime ile ilgili müzakerelerimizde, önce genel olarak sövme ve çirkin konuşma ile ilgili âyet ve hadisler üzerinde durduk, sonra da başka inançlarda olanlara ve onların kutsal değerlerine yönelik kötü söz ve sövmelerin kesin olarak yasaklanmış bulunduğunu gördük. Müzakerelerimizde öne çıkan noktaları da şu şekilde özetledik: Esas itibarıyla sövmek bir Müslümanın ağzına yakışan bir şey değildir. Başkalarının ilâhlarına / dinlerine sövmek de zaten Müslümandan beklenmez. Sataşma halinde dahi sövmek, kötü söze kötü sözle karşılık ver