Nefretle nereye kadar?

İlk Müslümanların var oluş mücadelesi amansız bir husumetin tasallutuna karşı verilmiş bir mücadele idi. Fakat kine kinle, nefrete nefretle, zulme zulümle mukabele edilerek verilmiş bir mücadele değildi. Eğer öyle olsaydı, kendileri de düşmanlarına benzemiş olurlar, bu ise nefret ve zulmün zaferi olurdu. *** Boğuşma ortamlarında ilk feda edilen şey, insanlığın ve İslâmın temel değerleri olan ve toplumu ayakta tutan adalet, hürriyet, merhamet, muhabbet, diğergâmlık, bağışlayıcılık gibi insanî değerlerdir. *** Kin ve nefretle kitleleri harekete geçirebilir, size kin besleyen ve zulmedenlerle savaşabilir, hattâ onları mağlûp edip size yaptıklarını burunlarından getirebilirsiniz. Ama sizin sayenizde hayatiyetini koruyan ve biriken kinler ve nefretler bir gün nöbeti sizden alıp başkalarına devreder ve feleğin çarkı yine eski yönünde dönmeye devam eder; bu defa siz yine kin ve nefret biriktirme konumuna geçersiniz. *** Kemalist anlayış iktidarda iken dinî akımlar güçleniyor