Dış güçlerin bu marifetini herhalde işitmemişsinizdir

Önce, Süleyman Hayri Bolay hocadan dinlediğimiz ve evvelce de bu sütunlarda naklettiğimiz bir anekdotu hatırlayalım. Bolay hoca, 1950’li yılların başlarında Irak’ta yapılan bir toplantıda Emced Zehavî’nin şöyle bir tesbitte bulnduğunu nakletmişti: Biz her mağlûbiyetten sonra kendi içimizde bir muhasebe yapar ve bu mağlûbiyetin niçin başımıza geldiğini araştırarak dersler çıkarırız. Suçu kâfirlere, Yahudilere, münafıklara atmak kolaydır; fakat bunlar Resulullah (s.a.v.) zamanında da vardı. Bunlar o zaman tesirli olmayıp da şimdi tesirli olabiliyorlarsa, kusuru kendimizde aramamız gerekir. Biz de böyle yapıyor ve kendi hatâlarımızı bulup düzeltmeye çalışıyoruz. [1] Emced Zehavî’nin Asr-ı Saadete atıfta bulunarak naklettiği bu metoda zamanımızda ihtiyaç duyulmuyor. Çünkü hayatın her alanında her türlü olumsuzluğu kolayca açıklayarak suçu üzerine atabileceğimiz bir düşman var: Dış güçler. Geri kalmışlıktan ihtilâf ve tefrikalara, ilmî yetersizliklerden hayat pahalılığına kada