İnsanlar isteyene, Allah ise istemeyene gazap eder


   

İyilik yapan kullara kat kat ödül verileceğini Kur’ân-ı Kerim pek çok âyetinde tekrar tekrar müjdeliyor. Bu müjdelerin yoğunlaştığı yerlerden bir tanesi de Şûrâ sûresinde bulunuyor. 16 Ocak Salı günü yayınlanan Bir Ayet Bir Hadis programının 22’nci bölümünde okuduğumuz bu âyetler de bu müjdeleri birbiri ardınca pekiştiriyordu.

İkişer âyet arayla yer alan ve inanıp güzel işler yapanlara Allah’ın kat kat ödül vereceği ve yaptıkları güzel işleri daha da güzelleştireceği yönünde müjdeler içeren âyetlerin meâli şöyle idi:

 

Kim âhiret kazancını isterse, Biz onun kazancını arttırırız. Dünya kazancını isteyene de ondan veririz; fakat onun âhirette bir nasibi olmaz.

. . .

İşte bu, iman eden ve güzel işler yapan kullarına Allah’ın müjdelediği şeydir. De ki: Tebliğime karşılık sizden yakınlık sevgisi  dışında birşey istemiyorum. Kim bir iyilik yaparsa, Biz onun güzelliğini daha da arttırırız.  Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır; iyilikleri ise fazlasıyla ödüllendirir.

. . .

O, iman edip güzel işler yapanların dualarına cevap verir; lütfuyla onlara istediklerinden fazlasını da verir. İnkâr edenlere ise şiddetli bir azap vardır.[1]

 

Bunlar ve benzeri âyetlerle ilgili olarak yaptığımız değerlendirmelerde özetle şu sonuçlara vardık:

 

·       İnsanın yaptığı iyilikler, tıpkı bir işte becerisini arttırmak gibi, onun iyilik konusunda anlayışını, kavrayışını, becerisini, zevkini, şevkini arttırır ve onu daha çok iyilik yapmaya sevk eder.

·       Allah Teâlâ, çağrısına uyarak iyilik ve güzellik yoluna rağbet eden kuluna, bu konuda sebat ettikçe daha da güzel yollar gösterir, vesileler yaratır ve onun güzelliğini ziyadeleştirir.

·       Diğer yandan, yaptığı iyilikler Allah katında çok daha güzel şekilde ödüllere hak kazandırır.

 

Programın Hadis bölümünde okuduğumuz hadis-i şerif ise şu mealde idi:

 

Allah'tan bir şey istemeyene Allah gazap eder.[2]

 

Önemli bir tevhid dersi içeren bu hadis-i şerif, çarpıcı bir gerçeği önümüze seriyordu:

İnsanlar kendilerinden bir şey istendiği zaman, hele ısrarla istendiği zaman kızarlar. Allah ise Kendisinden istenmediği zaman gazap eder.

Bu hadis-i şerifin önümüze serdiği manzarada okuduğumuz mânâların ise bir kısmını şu şekilde özetledik:

 

·       Büyük küçük her şeyi Allah’tan istemekle, kul, Allah’ın hakimiyetinin büyük küçük her şeyi kuşattığına ve en küçük bir şeyin dahi o hakimiyete müdahale veya iştirak edemeyeceğine dair imanını teyit etmiş olur.

·       Duayı terk veya ihmal eden kul ise, imanının eserini fiillerinde göstermemiş olur ve Allah’ın muhabbetinden uzaklaşır.

·       Gözden kaçmaması gereken bir başka gerçek de şudur:

·       Allah Kerimdir, ikram etmeyi sever. Muhsindir, ihsan etmeyi sever. Mücibdir, dualara cevap vermeyi sever. Afüvdür, Gafûrdur, Tevvâbdır; kullarını bağışlamayı sever. Dua eden kul da, bunlar gibi Esmânın gereğince, Allah’ın muhabbetini celb etmiş olur.

 

Her hafta Salı günleri 20:45’ten itibaren yayınlanan Bir Ayet Bir Hadis programının 22. bölümünü buradan izleyebilirsiniz (programlarla ilgili duyuruları düzenli olarak almak için kanala ücretsiz olarak üye olmayı unutmayınız):

https://www.youtube.com/watch?v=uJV9b019sMo&t=556s

 


[1] Şûrâ sûresi, 42:20, 23, 26. âyetler.

[2] Tirmizî, Dua: 2 (3373); İbn Mace, Dua: 1 (3827); Müsned, 9719.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Yöneticiler hesaba hazırlansın